Eğitimin Toplum Yapısındaki Önemi







" Herhangi bir milletin yok edilmesi atom bombası veya uzun menzilli füzelerin kullanılmasını gerektirmez. Sadece eğitim kalitesini düşürmek ve sınavlarda kopya çekilmesine izin vermek yeterlidir.

Hastalar, bu tür doktorların ellerinde ölür.

Binalar, bu tür mühendislerin ellerinde çöker.

Para, bu tür ekonomistlerin elinde kaybolur.

İnsanlık, bu tür din adamlarının elinde ölür.

Adalet, bu tür hakimlerin elinde kaybolur!

Eğitimin çöküşü milletin çöküşüdür."


                                                                                                                                Nelson Mandela

      Bu anlamlı sözler Güney Afrikalı ayrımcılık karşıtı aktivist ve Güney Afrika Cumhuriyeti'nin ilk siyahi devlet başkanı olan Nelson Mandela'ya ait. Mandela, 1994'te ilk defa tüm halkın katıldığı seçimlerde devlet başkanı seçilmiş ve özellikle ayrımcılık karşıtı, eşitlikçi bir politikayı benimsemiş, eğitim sistemine de büyük önem vermiştir. Mahatma Gandhi'yi de büyük ölçüde etkilemiş bir isim kendisi.

       Peki adını tüm dünyaya duyurmuş bir devlet başkanı eğitimle ilgili bu anlamlı sözleri neden söyledi?

Bazen yaşanan olumsuzlukların içinde kaybolup gidiyoruz. Benim yaşayadığım çağda bir çok felaketle tanışmam çok da zor olmadı. 99'da Gölcük depremi sonra Van depremi oldu, İzmir ve Elazığ depremleri yaz aylarının klasikleşen orman yangınları, sel felaketleri sonra 2020'de pandemi oldu yaklaşık 2 seneye yakın sürdü ve ardından 2023 yılı 6 Şubat gecesi ülkemizde tam 10 şehiri etkileyen bir deprem felakati. Bu tarihler bana yaklaşık 2-3 yılda bir felaketle boğuştuğumuzu, günümüze yaklaştıkça bu oranların sayılarının bir hayli artış gösterdiğini fark ettirdi. Tedbirler yetersiz, geçmişten alınan dersler yetersiz, öngörülere kulak asılmıyor, ve yine sonuçlar hep aynı noktalara getiriyor bizleri...

Peki bunun nedenlerini hiç düşündünüz mü?

Mandela, o kadar güzel özetlemiş ki durumu. Her şeyde elimiz yine ilk eğitime gidiyor. Sığınağımız, güvencemiz eğitim, eğitim, eğitim... II. Dünya savaşında Almanya'nın savaş sonrası içler acısı durumunu gören ülkeler üzülerek soruyor, her şey bitti mi şimdi, hayır diyor Almanlar, ülkemiz yerle bir oldu ama okullarımız var, sapasağlam ayakta, fikirlerimiz var, onlara kimse dokunamaz. 

İşte belki de ihtiyacımız olan bu güce inanmamız. Her felakette ilk gözden çıkarılan olmak yerine ilk sarıldığımız "eğitim" olmalı. Vicdanlı, erdemli çocuklar yetiştirmeliyiz ki topluma değerlerine sahip çıkan yetişkinler kazandıralım. O zaman malzemeden kısan mütahitler de olmaz, usulsüzlere göz yumanlar da, ev fiyatlarını  felaketleri fırsat bilip 2-3 katına çıkaranlar da, gözü yaşlı çocuklar da olmaz, yaralı bir toplumda... Gerçek anlamda bu felakette yaraları sarmak istiyorsak ilk adım olarak eğitimden başlamalıyız. İnsanları eğitmeli, toplumu iyileştirmeliyiz. Savaşımız cehalete, bilgisizliğe karşı çıkmalı.

     O zaman işte yeniden neşeyle oynayan çocuk cıvıltıları, gülen gözler, mutlu bir toplum inşa edebiliriz...


Sevgiler, Aysu...









Yorumlar

Popüler Yayınlar