Yaşadığımız dünyanın sorunları ve bunlara çözüm önerileri

 1- İç Gözlem Yeteneği

1-     Yaşadığımız dünyanın sorunlarından biri insanların yeterince iyi bir şekilde iç gözlem yapamaması, kendini tanıyamaması ve kendine yabancı olan insanın çevresinde olup bitene, olaylara, insanlara karşı da yabancı kalmasıdır. Dolayısıyla çevresine de yabancı olan insan problemleri nasıl çözeceğini bilemiyor, önsezileri yetersiz kaldığı için bağlantıları okuyamıyor ve geleceği göremiyor, tahmin edemiyor, sezgisel bağlantıları zayıfladığı için kendini kontrol yeteneği de zayıflıyor.

 

Bunun çözümü olarak da iç gözlem yeteneğini artırıcı farkındalık çalışmaları, Jung okumaları, gölge ve alt kimlikler üzerine çalışmalar, bilinçdışını analiz etmek adına yazı yazma, rüya analizleri, günlük yaşam olaylarında insanın kendi içinde yaşayan canlı mekanizmanın analizi, doğa yasalarını takip etmek ve yanılsamaları fark edip hakikate ulaşabilme yolcuğuna çıkabilmek. Eleştirel düşünme becerisini kazanmak ve sorgulamak. Bol bol okuma yapmak, bağımsız filmler ve film okumalarına katılmak iç gözlem yeteneğini arttıracaktır. Bütün bunlar insanın kendi içine bakabilme cesaretiyle mümkündür. Bu yüzden yüzleşme tekniği oldukça önemli ve savunma mekanizmalarını iyi analiz etmek gerekir.

 2-Sürü Psikolojisi

2-      İkinci sorun da sürü psikolojisi. Yani toplumun normlarına uyum sağlama ve kişinin kendi var olan potansiyelini ortaya koyamaması olabilir. Bu uyum sağlama kişinin kendini sürekli görmezden gelmesi, sürekli başkalarına değer vermesi ve kendini değersizleştirmesi, buna rağmen de bir uyumu yakalayamaması ve ötekileştirme ve ayrımcılığın yolunu açması, gerçek bir birlik olamama ve birçok fizyolojik rahatsızlığa ve toplumsal soruna yol açması, ötekileştirme kavramı büyüyerek çatışmalara ve hatta savaşlara yol açmaktadır. Yine bireyselleşme açgözlülüğe, bencilliğe, bütünü görememeye neden olmaktadır.

 

Bunun çözümü olarak bütün olarak düşünebilme yeteneğini, üst ahlak seviyesinden bakabilmeyi ve evrensel ahlak yasalarını benimseyebilmeyi, üst üçlüden birey seviyesinden düşünebilmeyi, hayatımızdaki doğru eylemleri çoğaltabilmeyi gerektiriyor. Sorunlara değil daha çok çözümlere odaklanarak, şikayet etmeyi bırakıp cesaret ederek harekete geçmekle mümkün olabileceğini düşünüyorum.

 
3-Eyleme Geçememe

 Üçüncü sorun olarak da farkındalık kısmının eyleme dönüşememesi, insanların bildiklerini hayata uyarlayamaması, eyleme, harekete geçememesi, cesaret engeline takılmaları ve daha çok sorun odaklı bakış açıları, korkular ve bunlarla yüzleşememek, onların esiri haline gelmek, yanılsamaları görememek ve  mış gibi yapılan, özümsenmeyen eylemler, buna eğitimin başladığı ve ezberci eğitim yaklaşımları da dahil, bilgiyi sadece entelektüel düzeyde öğrenmek ama uygulamamak.

 

Bunun çözümü olarak da yine hayatımızdaki doğru eylemleri çoğaltmak, stklarda gönüllü çalışmalara katılmak, hiçbir beklenti olmadan yapılan eylemlerimiz, tanımadığımız insanlar için, hayvanlar için, tüm canlılar için bir bütün olarak düşünebilmek, harekete geçebilmek ve insanları da bu harekete dahil etmek için herkesin elinden geleni yapmasıyla mümkün olacağını düşünüyorum. Son olarak Oscar Wilde’ın çok güzel bir sözü var, der ki ‘’Kendiyle yüzleşme cesareti olmayan insanlar, başkalarının hatalarıyla oynar durur.’’ der. Diğer insanlara odaklanmak yerine kendi içimize odaklanıp, kendi dönüşüm yolculuğumuzda ilerlemeye gayret gösterirsek bu toplum barışını, birliği, bir bütün için, bir amaç uğruna çalışmayı başarabiliriz. Bunu yapmak için rol modellerine, büyük başarılara imza atmış kişilere bakabiliriz. Bilim insanlarına, çağının ötesine geçmiş liderlere, filozoflara ve onların hayatlarına bakabiliriz, kendi hayatlarımıza ilham alabiliriz. Çalışma şekillerine, hayata bakış açılarına bakabiliriz. Tüm insanların ortak süreçlerden geçebildiğini unutmamak ve mitlere, masallara ve binlerce yıl önce yaşanmalarına rağmen bugüne ışık tutabilmelerini ancak bu şekilde açıklayabiliriz. Evrenin yol haritasını çıkarabilirsek bizler de kendi yolumuzu bulabiliriz. Çünkü tüm insanlar olarak hepimiz aynı yollardan geçiyoruz aslında. Bir gün hayal ettiğimiz dünyayı yaşayabilmek dileğiyle…

 

 

 

Sevgiler, Aysu