İlişkiler Üzerine
Konumuz ilişkiler olunca insanlığın temel ihtiyaçlarından bahsetmemek olmaz. Bu temel ihtiyaçların başında ilişki kurmak geliyor. Yani birçok araştırma bunu gösteriyor. Hatta Nobel ödüllü Daniel Kahn'ın yaptığı bir araştırmada insanları ne mutlu eder diye sormuşlar ve 2.sırada sosyalleşme sonucuna ulaşılmış. Sosyalleşme ne demek, yani biz başkasıyla sosyalleştiğimiz ve vakit geçirdiğimiz zaman mutlu oluyoruz anlamına geliyor.
Peki her sosyalleşme mutluluk getiriyor mu? Hayır, peki hangilerinde mutlu hissediyoruz?
1. Bağ kurduklarımız
2. Anlaşıldıklarımız
3. Kabul gördüğümüz sosyalleşmeler bize mutluluk veriyor.
Yine Washington üniversitesinden John Goodman'ın yaptığı araştırmalar var. Goodman, hangi çiftler daha çok boşanıyor ya da hangi çiftler beraber kalıyor diye baktığında şunu görüyor. İlişkileri güçlü olan yani bağları güçlü olan çiftlerin evlilikleri daha uzun sürüyor.
Bizim için ilişki kurmak o kadar önemli ki Oxford üniversitesinden Robin Dunbar diye bir araştırmacı şöyle bir çalışma yapıyor. Bütün memelilerin beyinlerinin büyüklüklerine bakıyor ve şunu görüyor. Bir memelinin yaşadığı grup sayısı arttıkça beyni daha da büyümüş. Bu ne demek, yani grup sayısı arttıkça, ilişki kurma ihtiyacı arttıkça beyin de büyüyor. Örneğin, maymunlar 30 kişilik gruplarda yaşıyor, beyni küçük ama bizler Dunbar'a göre 150 kişilik gruplarda yaşıyoruz, beynimiz daha da büyük. Bu ne demek, bizim beynimiz bile diğer insanlarla olan ilişkimizi yönetmek için büyümüş demek. Yani biz sosyal bir varlığız, ilişki kurmak bizim için çok önemli. İlişki kuramadığınız zaman kendinizi mutsuz hissediyorsunuz hayatınızda.
Bazı araştırmalar şunu gösteriyor. Özellikle yurtdışında yapılan araştırmalar, bir çocuğun annesi ve babasıyla ilişkileri zayıfladıkça, bu çocuğun teknolojiyle geçirdiği zaman daha da çok artıyor. Yine aynı şekilde Türkiye'de bir araştıma yapılıyor. Bu araştırma da aynı sonucu buluyor. Ailesi tarafından ilgi görmediğini düşünen çocuklar, teknolojide daha çok vakit geçiriyor. Bu ne demek, ilişki çok temel bir ihtiyaç ama çocuk bunu gerçek hayatta özellikle ailesiyle karşılayamadığı zaman ilişki ihtiyacını teknolojiye giderek karşılıyor. Tüketim odaklı teknoloji kullanımı yapıyor. Çok fazla sosyal medyada vakit geçiriyor. Oyunlarda diğer insanlarla ilişki kurmaya çalışıyor. Böylece ilişki ihtiyacını teknoloji yoluyla gidermeye başlıyor.
Peki anne babaların ne yapması lazım; çocuğumuzun tüketim odaklı teknolojiyi, ilişki ihtiyacını karşılamak için kullanmasını istemiyorsak çocuğumuzun normal hayattaki ilişki düzenine bakmamız gerekiyor. Acaba çocuğumuzun bizimle ilişkisi nasıl? Bize güveniyor mu? Bizimle bağ kurabildi mi? Ben, çocuğumu ne kadar yalnız bırakıyorum? Onla o bağı kurabiliyor muyum? Bu sorulara bakmamız lazım. Bu sorulara baktığımız zaman, yani çocuğumuzla ilişki kurmaya başladığımız zaman, çocuk teknoloji kullanacak ama bunu ilişki ihtiyacını karşılamak için kullanmayacak. Teknolojiyi, tüketim amaçlı değil, üretim odaklı kullanmaya başlayacak.
Kendimize şu soruyu sormamız lazım; benim, çocuğumla ilişkim ne kadar güvene dayalı, benim çocuğumla ilişkim yani bağım ne kadar kuvvetli? Bunu soralım ve bunları gidermenin yoluna bakalım.
Bugünki yazımı, bir değişiklik yapıp tamamen sevgili Özgür Bolat'ın videosundan alıntıladım.Çok kıymetli bilgiler anlatıyor ve bana da rehber olması açısından burada gözümün önünde olmasını istedim. Sizlere de rehber olması dileğiyle. Aşağıdaki linkten de youtube videosunu izleyebilirsiniz. 23 adımda anne ve babalara dijital rehber olma deneyimini anlatıyor.
Yorumlar
Yorum Gönder