Çocukluk Çağında Oyunun Önemi

 




    Ne derler bilirsiniz, "Balıklar yüzer, kuşlar uçar, çocuklar da oyun oynar."
Çünkü çocukların dili oyundur. Yaşadıkları dünyayı algılayış biçimleri, kendilerini ifade edişleri oyun sayesinde olur. Aslında oyun oynamak içindeki çocuğu öldürmeden yaşatabilen herkes için bakidir.
 
    Çocuğun gelişimi düşünüldüğünde oyunlar çok önemlidir ve maalesef bazen göz ardı edilirler. Oyun oynamak çocukların etraflarındaki dünya ile ve akranlarıyla etkileşime geçerken sosyal, duygusal ve akademik birçok yönden gelişmesine izin verir. Oyun ile çocuklara sosyal becerilerde ustalaşmak, zorlukları yenme gücü, problem çözme, empati ve nezaket kazandırılır. Bu beceriler hiçbir zorlama ve dikte olmadan kendiliğinden deneyim yoluyla kazandırılır. 
    
    Oyun sayesinde çocuklar tek başlarına veya beraber çalışmayı, üstlenilecek rolleri müzakere etmeyi ve problem çözerken olası tartışmaları öğrenirler. Karar verme yeteneklerinin, ortaya çıkıp harekete geçmenin, olası senaryolar ile çalışmanın ve güvenli bir ortamda bir dizi karşıt görüşlü akran veya yetişkin ile etkileşime geçmenin alıştırmasını yaparlar.
    
     Kaliteli edebi ve resimli kitaplar oyun temelli öğrenme ve dil ediniminde hayati bir öneme sahiptir.
Çocuklar genellikle bildikleri ve anladıkları durumlarda bir role bürünürler. Çoğu ana okulunda, okulöncesi kurum veya hazırlık sınıflarının bir tarafında çocukların çeşitli evcilik oyunlarını oynarken görebildiğiniz ev köşeleri vardır. Çocuklar en çok aşina oldukları rollere girer, onları canlandırır ve onlara devamlı okuduğumuz kitaplardan esinlenip o rellerin değişik versiyonlarını oluştururlar. 
     
     Erken yaşlarda rol oynama, çocukların başkalarının hayatlarını deneyimleri için iyi bir yoldur.

     Megan Daley, "Kitap okuyan çocuk yetiştirmek" kitabında şöyle diyor; 
"Ben kitapları daima yeni konular için bir başlangıç noktası olarak kullanıyorum. Son günlerde birçok kitaptan oluşan bir dizi peri masalı var gündemimde. Peri masalları çocuklara okundu, onlar da tüm hikayeyi rastlantısal ve tasarlanmış öğretim yoluyla yeniden canlandırdılar. Bu aktivite hikaye anlatma, yeniden yorumlama ve dil kullanımı açısından izlenmesi fevkalade bir olaydı. Sınıfımızda adına -küçük dünya- dediğimiz, çocukların o anki ritimlerine ve ruh hallerine göre ne zaman isterlerse hayali oyunlar oynayabilecekleri bir alan var. Bu alan kuklalar, eşyalar ve okullarla dolu. Peri masalı ünitesi boyunca,  -küçük dünya-mız kocaman bir dünya haline geldi. Masal kahramanları için evler inşa edildi. Kırmızı Başlıklı Kız ve büyükannesi için kuklalar eklendi veya yapıldı."
       Bahsi geçen uygulama hem ilham verici, hem çocukların kitap okuma alışkanlığı kazanmasına yardımcı hem de oyuna entegre edip öğrendiği becerileri kullanmasında örnek bir uygulama ve bizim ülkemizde okullarda da uygulanabilir.

      Oyunlar aynı zamanda çocuk ve anne baba arasındaki ilişkiyi de güçlendirir. Her zaman anne baba eğitimlerinde bahsedilen ilişki kavramı belki de her şeyden önce gelen, ev içerisindeki en önemli kavramdır. Çünkü eğer anne baba ve çocuk arasındaki ilişki ve iletişim güçlüyse problemler daha kolay çözülebilir, önlenebilir ve öngörülebilir hale gelir. Bu açıdan da ilişkiyi güçlendirmek, çocukların iç dünyalarına inebilmek ve onları daha yakından tanıyabilmek, güçlü yönlerini keşfetmelerine yardımcı olmak ve onları desteklemek için oyun mutlaka temel bir araç olarak kullanılmadır.

      Günümüzde teknoloji çağında çocuklar sokaklardan, oyun alanlarından uzaklaştıkça kendi kabuğuna çekilmeye başladı. Soğuk duvarlarla çevrili odalarında tek başlarına siyah ekranların karşısında yalnızlaşmaya da başladılar ne yazık ki. Bu durum dikkat bozukluklarına, sosyal ilişkilere, iletişimlerine en çok da geleneksel oyunlar yoluyla edindikleri birçok kazanıma ket vurdu. Şu an yaşadığımız çağda yeni bir baş etme yöntemi olarak "oyun terapileri" adı altında yeni bir alan ortaya yaratıldı. Bu çok kapsamlı oyun terapisi başlığı altında deneysel ve dinamik oyun terapileri, Filial terapi, masal terapiler, kukla terapi, kum oyunu terapileri ve daha birçok yeni alan oyunu çocuğun dünyasına eskisi gibi yeniden entegre etmek için geliştirildi. Çağın da getirdikleriyle bir şekilde eskiye dönüş için, bizim o elimizde ekmek arası domates peynirle mahallemizde oynadığımız saklambaçların, yakar topların, misket oyunlarının tadı gibi olmasa da zamanın şartları ile evrilmiş  durumda. Koşullar ne olursa olsun zaman, mekan fark etmeden bir çocuğa düzenli olarak ayrılmış her vakit çok kıymetli ve eşsiz. O yüzden imkanlarınız dahilinde onlarla kaliteli zaman geçirebilirsiniz. Duygularını anlayıp onların dünyasını keşfetmeye yönelik sorular sorabilir, oyuncaklar tasarlayabilir ve kendinize oyun alanı yaratabilirsiniz. Çünkü dünyaya getirdiğiniz çocuklarınız en çok da anne babalarının koşulsuz sevgi ve ilgisine ihtiyaç duyar...

     






Yorumlar

Popüler Yayınlar