Gezi Notları Amsterdam 2.Gün
Bu güzel şehirde 2.günümüz. Marken Volendam'a gidiyoruz. Burası küçük bir köy ama bizimkilerden biraz farklı. Aslında burada Hollanda'nın gelir düzeyi en yüksek kesimi yaşıyormuş. Futbolcu Sneijder'in de evi buradaymış diye duydum. Neyse işin magazin kısmı bir yana şimdi yemyeşil bir doğa, hemen yanıbaşınızda kanalın serin sularının şırıltısı, çiçek kokuları ve hafif hafif esen bir rüzgar hayal edin. Buranın ruha iyi gelen bir yanı vardı kesinlikle. Şimdi biraz keşfe çıkıyoruz. Yürüyerek tüm köyü gezebilirsiniz fazla büyük değil. Gezerken deniz kıyısında küçük tatlı bir kafeye rast geldim. Sahibi de 30lu yaşlarda hollandalı tatlı bir çift. Bir kahve molası verdik. Ardından peynir yapım yerine geldik. Burada peynir almak isterseniz masalara tadımlık küçük tabaklar koymuşlar. Hepsi birbirinden lezizdi. Ben gouda peynirinden aldım. Kasada ödemeye giderken hemen yanınızda bir stand göreceksiniz. Dışı mavi renkli harika, çıtır çıtır bir kraker. İnanılmaz lezzetliydi. Daha sonra Türkiye'de macro centerda buldum onu tavsiye ederim. Ayrıca Belçika ve Hollanda'nın süt ürünleri,çikolata,peynir tarzı ürünler çok lezzetli, mutlaka deneyin derim. Tabi fiyatlar biraz yüksek.O zaman euro 3 tl civarıydı, şimdilerde olmuş 7.5tl. Marken Volendam'ı gezip alışveriş yaptıktan sonra Amsterdam'a geri dönüyoruz.
Şehri en güzel bisikletle gezebilirim diye düşünerek Amsterdam otelin hemen karşısındaki bisiklet durağından bir bisiklet kiraladım. Ara sokaklar, şehrin uzak yakın her noktasına rahatlıkla gidebilirsiniz. Bisikletlilerin bazı hak ve üstünlükleri de var. Kendilerine has trafik ışıkları ve rotaları mevcut. Yaya olarak yürürken bisikletlere dikkat edin derim ama üstündeyken hiçbir tehlikesi yok. Daha sonra biraz dükkanları geziyorum. Aklınıza gelebilecek her şey mevcut ve yasal. Bir dükkanda bardak bakarken örneğin yanı başında her çeşit uyuşturu madde görebilirsiniz. Bunlar Buldog isimli barlarda da mevcut. Hatta bu maddelerle yapılmış çikolatalar, kekler bilimum enteresanlıklar da mevcut.
Amsterdam'ın diğer enteresan yanı çok çeşitlikte müzelerin olması. Van Gogh müzesi, Rijksmuseum, Body worlds, sex museum, marihuanna müzesi, kostüm müzesi, Madam Tussauds ve daha birçoğu. Amsterdam çok farklı bir coğrafya. Aslında ülke olarak özgürlükler ülkesi olsa da bu özgürlükler belli sıkı kurallar çerçevesinde yaşanıyor. Bu sayede de yaşanabilecek olumsuzluklar sınrılandırılıp engellenmiş oluyor. İnsanlar bir mekanda uyuşturucu kullanabilirken sigara içmelerine izin verilmiyor örneğin. Sokaklar da ot vs kokmuyor. Hiçbir taşkınlık, olumsuz bir duruma denk gelmedim. Belki de yasaklar daha çok olumsuzluğu çağırıyordur. Herşeye rağmen doğası, mimarisi, insanları ile bir bütün olarak düşünürsek sevdiğim şehirlerden biri oldu.



Amsterdam ben gittiğimde çok sevmemiştim ama anlatımın güzel, teşekkürler
YanıtlaSilCok güzel
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim ☺️
YanıtlaSil